RACHEL WEISZ
 

Röportaj: Joanne Nathan (imdb.com)
Çeviren:  JaguaR (19.05.2003)


Güneşli bir bahar akşamüstü, gösterişli Beverly Hills otelinde oturup bir çay içerken, About a Boy ve Mumya filmlerinin çarpıcı güzellikteki İngiliz yıldızı Rachel Weisz, sakin ve huzurlu görünüyor- ve tozlu Sahra çölünden ve Antik lanetlerden hayli uzakta. Bir Safari kıyafeti ve şapkası yerine, kot pantolunun üzerine açık renk fildişi şeritli bir elbise giymiş, koyu renk kıvırcık saçları kayda değer özelliklerini betimliyor - solgun, kusursuz bir cilt, iri koyu gözler ve devenin hörgücünü andıran kalın kaşlar. Rachel yeni filmi Confidence hakkında konuşmak için şehire geldi. Seksi bir femme fetale'ı canlandırdığı Confidence filminde Dustin Hoffman ve Ed Burns ile oynuyor. Amerikalıyı oynamak Rachel'in ikinci tabiatı. En sonunda, yeni erkek arkadaşı olan yönetmen Darren Aronofsky ile New York'a taşındı.İngiliz yıldızı eski erkek arkadaşlarından öpüşme sahnelerine ve deve nefesine ve ne kadar dağınık birisi olduğuna kadar her şeyden bahsetti.

Bu sizin Dustin (Hoffman) ile ilk filminiz. Şaşırdığınız şeyler oldu mu?
Daima oldu. Onun gibi birisini daha önce hiç görmemiştim. Senaryoya ve kurallara asla bağlı kalmayan bir aktör gibi çok tehlikeli bir biçimde çalışıyor. Doğaçlama yapıyor ve hemen uyguluyor ve kamera kapalıyken de yapıyor. Kesinlikle çok çılgın biri!

Yeni filminizde de oynayacak değil mi, The Runaway Jury'de?
(Gülerek) Tüm filmlerimde oynuyor. Çok iyi bir kimya tutturduk ve açıkçası birlikte bir aşk hikayesi çekmeye çalışıyoruz, öyle ki birisi bir senaryo ile gelirse bunu yapmak isteriz.

Ed Burns ile çalışmak nasıl?
Hoşuma gitti. Çok çekici ve harbi bir adam. Çok eski kafalı bir erkek. Hiç androjen yönleri yok. Tam bir erkek, çok testosteronlu. Harika biri!

Bir keresinde "Rol yapmak için biraz aptal olmak lazım" demiştiniz. Hala aynı şekilde mi düşünüyorsun?
Evet, çok fazla düşünmemeniz gerektiği doğru, sadece kalbini, içinden geleni ve içgüdülerini kullanmak. Her fikir kendi yolunu bulur. Duygularının seni götürdüğü yere gitmek ve fazla ince eleyip sık dokumamak lazım.

Ed ile birlikte kayda değer bir öpüşme sahneniz var. Kabus yaşadınız mı?
(Gülerek) Çok şanslıydım. Korkunç bir nefes kokusu söz konusu olmadı. Mumya filmindeki lanet olası develer hariç. Beni kötü koku konusunda uyarmışlardı, ama yine de hazırlıklı değildim. Korkunçtu, kokladığınız en berbat şey!

"Bana 200 milyon dolar da önerseler, yaşadığım süre içinde başka bir Mumya filmi yapmayacağım" dediğiniz doğru mu?
Hayır, bu tam bir saçmalık ve nereden geldiği hakkında bir fikrim yok. Asla böyle bir şey söylemedim. Yönetmen,Steve Sommers şu anda Prag'da bir film çekiyor, belki onu bitirince. Eğer bizi yeniden bir araya getireceklerse, geri dönmek hoşuma gider. Çok eğlenmiştim.

Oyunculuk yapmadığın zamanlar nasıl birisisin?
(Gülerek) Şey, Confidence'deki gibi seksi femme fatale değilim ama farklı yerlerden ve farklı kültürlerden ve kendinizden gerçekten çok farklı bir karakteri, oynamak eğlenceli. Sanırım, oynadığım karakterlerden bir miktar farklıyım.

   

Şu an nerede yaşıyorsunuz?
Geçen yıl New York'a taşındım ve bu şehri seviyorum. Gerçek bir değişimdi ve daima burada vakit geçirmek istemiştim. Daha yoğun bir Londra gibi, her şey biraz daha yüksek. Işıklar daha parlak, adımlar daha hızlı ve yemekler daha iyi. Heyecanlı. Çok hoşuma gitti. Ama bazen kapıyı kapatmak ve tüm ışıkları kapatmak zorundasınız.

Manhattan civarında sık dolaşıyor musunuz?
Evet, zaten zorunlusunuz. Gerçekten sevdiğim şeylerden birisi bu. Hiç rahatsız edilmedim. Yolda yanıma birisi gelince de çok saygılı davranıyor.

Londra'yı özlüyor musunuz?
Evet, ama her zaman gidiyorum, ve Londra'da hala dairem var ve onu satmayacağım. Sadece ev hayvanlarım ve bitkilerim yok- yaşayan hiç bir şey.

Komedyen Neil Morissey ile çıkıyordunuz. Ne oldu?
Dört ya da beş yıl önce bitti. Bazı şeyler yolunda gitmiyordu.

Hala arkadaş mısınız?
Evet, fazlasıyla. Onu uzun zamandır görmedim ama aramız çok iyi. Çok eğlenceli bir adam.

Ayrılışınızın üzerine konuşmadınız yani?
Şey konuştuk tabi, ama o tür bir sorumluluğa hazır değildim. Yani, o harikaydı, ama yürümedi işte.

Bir aktörle birlikte olmak daha zor mudur yoksa daha kolay mıdır?
Sanırım her ikisi de. İki aktörün bir arada ağır bir hastalık için bir reçete olabileceğini düşünüyorum. Ama aynı zamanda aynı dilden konuşuyorsunuz. Birlikteliği bitiren de sizsiniz. Eğer sürekli olarak film çekmekle meşgulseniz, halktan insanlarla bir tanışamıyorsunuz

Şimdi yeni bir erkek bir erkek arkadaşınız var, Amerikalı yönetmen Darren Aronofsky
Evet, bir kaç yıldır birlikteyiz ve çok mutluyuz. İlk yıl bu konuda sessiz kalmaya karar verdik ama sanırım şimdilerde herkesin bundan haberi var.

Birlikte çalışmak için planlarınız var mı?
Pek sayılmaz. Belki bir gün ama şimdi değil. Çiftlerin birlikte film yapmaları her zaman iyi sonuçlar vermiyor.

Evlenme ve aile kurma planlarınız var mı?
Evet, çok isterim. Evlilik, çocuklar, pembe panjurlu ev ile ilgili geleneksel hayallerim var. Yanlızlığı seven biri değilim.

Romantik misiniz?
Fazlasıyla, belki de çok romantiğim. İlgi görmek ve korunmayı seviyorum.

About a Boy'un yönetmeni dedi ki, siz Cambridge'deki en popüler kızlardan biriymişsin ve herkes sizinle çıkmak istiyormuş.
(Kıkırdayarak) Gerçekten mi? Bunu bilmek zor. Hiç hatırlamıyorum.

Bugün erkekler sizden korkuyorlar mı?
Belki. Kimse bana asla çıkalım mı diye sormaz. İnsanlar korkmuş olmalılar sanıyorum. Ama o zaman insanların gözü önünde ben korkmuş oluyorum. Ünlü birisiyle çıkıyorsun ve korkuyorsun. Onlarla çalışmak ve onları tanımak farklı şeyler. Ama onlara bir yerde tanışırsan, yani Renee Zellweger ile bir partide tanışırsam gergin olurum! Bu çok tuhaf. Neden böyle bilmiyorum.

Bugünlerde hangi genç kadınları takdir ediyorsunuz?
Cate Blanchett'ı beğeniyorum. Bence o olağanüstü, tarz sahibi ve gerçekten çok iyi bir aktris.Renee Zellweger'i de beğeniyorum. Çok tarz sahibi ve daima harika görünüyor. Benim rol modellerin kim biliyor musunuz? Elvis and Houdini. Her ikisinin de büyük bir hayranıyım. Madanno'nın da harika olduğunu düşünüyorum. Sürekli kendini yeniliyor ve New York'taki sanat gösterisini görmeyegittim, harikaydı.

Kötü alışkanlıklarınız neler?
Sigara. Bir buçuk yıldır bırakmaya çalışıyorum ama beni yine ayarttı. Ama bu sabah tekrar bırakmaya karar verdim. Şu an New York'ta sigara pek çok yerde yasaklandı. Artık sigara içecek yer kalmadı, belki bu beni durdurur.

Ya alışveriş yapmak? Elbise satın almaktan hoşlanıyor musunuz?
Tanrım, hayır. Nefret ederim, kesinlikle nefret ederim. Asla dayanamam, can sıkıcı bir şey. Bu yüzden her zaman aynı şeyleri giymeye eğilimliyim. Hiç bir şekilde değiştirmem. Ben bir jean insanıyım, ama gözde tasarımcım Narciso Rodriguez'dir. Müthiştir. Ama pek fazla abiye giyinmiyorum.

Tuhaf huylarınız var mı?
Belli şeylerde batıl inançlarım var, hangi ayakkabıları giyeceğim gibi mesela. Yanlış ayakkabıları giyersem, bütün gün her şey kötü gider. Kapı kapanmadan önce merdivelerin altına geçmezsem gibi aptalca şeyler. Tüm normal olanlar batıl inançlarım da var, merdivenin altından geçmemek gibi ve benzerleri.

Meşgul değilken nasıl rahatlıyorsunuz?
Bir ipin üzerinde başaşağı yoga yapmak gibi egzotik hobilerim olmasını isterdim, ama yok. Güzel muhabbeti seviyorum ve arkadaşlarımla görüşüp yemeğe çıkmayı seviyorum.

Yemek pişirir misiniz?
Pe değil. Öğreniyorum, ama bu konuda iyi değilim. İri japon eriştelerine bayılıyorum- yeni hobim bunları mideye indirmek.

Ne tarz müzik dinlersiniz?
Şu ara yeni White Stripes albümlerini dinliyorum. Çok beğeniyorum.

Çok organize birisi miniz?
Tanrım, hayır! Erkek arkadaşlarımı deli edecek kadar inanılmaz dağınık birisiyim. Daima evimin her yerinde yerlerde dağılmış eşyalar vardır. Dairemi organize etmeye çalışırım ve mobilya alırım ve temiz tutarım ama bu tür şeylerde çok iyi değilim. Hep bunlarla mücadele ederim. Çok iyi ev işleri içgüdüsüne sahip değilim, gerçekten üzerinde çok çaba sarfetmeme rağmen. Biraz düzelmeye başladı, ama dürüst olmak gerekirse, bu ben değilim.

Şimdilerde kariyeriniz sona mı eriyor?
Geçen sene öyleydi. Peşpeşe dört film yaptım, hayli çılgıncaydı. Ama şimdi dineniyorum. Buna ihtiyacım var.