- Kovboy filmlerini sever misiniz? Aslında bu
soruyu belli bir yaşın üzerindekilere sormamak lazım. Çünkü bir
kaç kuşak TRT'nin kovboy filmleriyle yaşlandı. Bu süreçte TV'de
gerçekten çok güzel filmler izledik, tabi arada izleyemediğimiz
pek çok filmde oldu. Kaynaklarda sürekli adını duyduğum ve
imdb.com'un
Top
250 listesinde her zaman yerini bulan High Noon
(bizdeki harikulade adıyla Kahraman Şerif) izleyemediğim filmler
arasındaydı. Sonunda görme fırsatı buldum ve ne kaçırdığımın
farkına vardım. Filmin adından aslında konuyu tahmin etmeniz
mümkün. Ama High Noon benzerlerinin arasından sıyrılma
ayrıcalığını elbette çok farklı özellikleriyle elde ediyor. Fred
Zinneman'ın yönettiği High Noon tüm zamanların film listelerinde
yer bulan az sayıda filmden bir tanesi.
- Görevinden emekli olmasının bir gün öncesi
evlendiğine şahit olduğumuz Şerif Will Kane, görev süresi
boyunca çok başarılı olmuş birisidir. Aynı gün üç haydut
kasabaya gelir ve daha önce sorun yarattığı için şerif
tarafından tutuklanmış ancak bir şekilde serbest kalmış olan
liderleri Frank Miller'ın 12:00 öğlen treniyle gelmesini
beklemeye başlarlar. Tabi bu bomba haber anında duyulur ve
evlilik töreninin hemen ardından kasabayı terketmekte olan yeni
evli şerif ve eşine iletilir. Şerif Kane eşiyle birlikte
kasabadan ayrılmak üzere yola çıkar ancak kısa bir süre sonra
görev bilinci onu ayrılmaktan alıkoyar ve karısının tüm
ısrarlarına rağmen geri dönmeye karar verir. Destek beklediği
kasaba halkı ise korkaklığını, ikiyüzlülüğünü ve zavallılığını
göstermekte gecikmeyecek ve şerifi yalnız bırakmakta tereddüt
etmeyecektir. Geriye sadece azılı dört haydut ve emekliliğin son
gününü yaşayan bir şerif kalmıştır...
- Filmin kadrosu her şeyden önce çok görkemli:
Gary Cooper, Grace Kelly, Llyod Bridges, Kathy Jurado ve Lee Van
Cleef ve filmi taşıyan önemli oyuncular. Cary Cooper,
başrolde unutulmaz bir oyunculuk çıkarıyor, Grace Kelly tüm
güzelliğiyle filmin ağır toplarından. Meksikalı Helen Ramirez rolünde Kathy
Jurado çok başarılı. Hep yaşlılığında çevirdiği filmlere tanık
olduğumuz ve Jeff Bridges'in babası olan Llyod Bridges'in
gençlik zamanını görmek için ilginç bir fırsat.
- High Noon, müzikleri ile çok dikkat çeken bir
film. Özellikle bu film için hazırlanmış melodisini tüm film
boyunca duyuyorsunuz. Temposu düşük sahnelerde melodi
yavaşlarken, heyecanın arttığı sahnelerde melodi hızlanıyor.
-
-
- High Noon, sonrasında çevrilmiş olan pek çok
filme ilham veren bir film olmuştur.(Dirty Harry, Citizen Kane
ve çok sayıda western filmi) Ayrıca filmde başından
finale kadar saatle ilişkilendirilmiş süreç gerçek
zamanlı! Yani film en başından trenin geliş saatine kadar kalan süre
filmin gelişimiyle paralel gitmekte. Bu da filmin pek kolay
farkedilemeyecek ayrıcalıklı özelliklerinden birisi. Film II.
Dünya savaşının kısa bir süre sonrasında çekilmiş olması
itibariyle de bazı anlamlar taşıyor. Savaş döneminin propaganda
ağırlıklı filmlerinden sonra daha serbest temalar içeren ama aynı
zamanda yakın zamanda sona ermiş savaşa da göndermeler yapan bir
film.
- Gary Cooper'ın filme en büyük katkılarından
birisi de, bu süreç boyunca yaşadığı sıkıntıları (endişe,
sorumluluk duygusu, ölüm korkusu, yalnız kalma) çok başarılı bir
şekilde yansıtması.