Moulin Rouge'u çok begenmis ve
müzikal filmlere gönül vermis birisi olarak bu filmi hayli merak ediyordum. Moulin
Rouge'dan farklı olarak bu filmin dramdan bilinçli bir sekilde uzak durdugu
çok açık. Filmde geçen olaylar her ne kadar dramatik ve trajik olsa bile
bunu mümkün oldugunca hafifletmek
ve eglenceli bir yapıda sunmak kaygısı güdülmüs, zaten basarılmısta.
Açıkçası filmden önce bazı kuskularım yok degildi. Sevdigim bir oyuncu olan
Renée Zellweger'in müzikal bir rolü kaldırıp kaldıramıyacagı, Richard
Gere'in genel olarak performansı ve diger oyuncular. Hemen söyleyelim: Rene
Zellweger zoru basarmıs. Çok basarılı ve dogru seçim. Zaten aldıgı ödülde
bunu gösteriyor. Richard Gere, gerek dönemin tipini yansıtmada gerekse de
avukat rolünde biçilmis kaftan. Sarkı söyleme faslında ise basarılı oldugunu
söyleyemem. Ancak finale dogru step dansı görülmeye deger.
Gelelim Catherine Zeta-Jones'a. Tek kelimeyle muhtesem. Büyülendim ve hayran
kaldım. Danslarda Renée'den daha basarılı. Fiziksel açıdan üstünlügünü
danslarda çok iyi kullanmıs. Unutulmayacak bir rol çizmis. Yan rollerde
Queen Latifah ve daha önce pek çok filmde izledigimiz John C. Reilly çok çok
basarılılar.(The Hours'da da izleyecegiz kendisini).
- Lucy Liu'yu kısacık rolünde izlemek
büyük sürpriz oldu benim için. Chicago atmosferinde dıs sahneler ve dönemin
karakteristik özellikleri de çok etkili bir sekilde yansıtılmıs. Filmde bol
bol eski tarz filmlere tribute sahneler var. Marilyn Monroe, Charlie Chaplin
vb. pek çok ünlüye yapılmıs göndermeler filmin sürprizleri arasında. Zaten
Renée'yi izlerken bazı sahnelerde Marilyn Monroe'yu izler gibi oldum. Bu
anlamda çok basarılı olmus. Filmin müzikleri harika. Dönemin müziklerini
yansıtması ve danslarla olan ahengi dikkat çekiyor.
- Ben kendi adıma hapishanedeki ilk
dans bölümünü (tüm bayan dansçıların yer aldıgı) ve finaldeki dans sahnesini
çok ama çok begendim. Müzikal seviyorsanız mutlaka izleyin.